Avasküler (Aseptik) nekrozlar sıklıkla femur (uyluk kemiği) başını etkilemekle birlikte daha az sıklıkla humerus (kol kemiği), tibia (bacak kemiği), el bileği ve ayak bileği kemiklerini de etkileyebilmektedir. Bazı kan hastalıklar, steroid (kortizon) kullanımı, emboli (pıhtı) gibi nedenlerle oluşabilmektedir. Nedeni ne olursa olsun sonuç olarak kemik dokusunun nekrozu (ölümü) gelişmektedir.
Avasküler nekrozların en sık görüleni ve sonuçları dolayısıyla en önem verileni “femur başı avasküler nekrozu” dur. Genç popülasyonu etkilemesi ve kişinin fiziksel hareketlerini kısıtlamasıyla, etkilenen hastaların hayat konforunu ve üretkenliklerini olumsuz etkilemektedir.
Hastalar en çok eklem ağrısından ve ağrı nedeniyle hareketlerinin kısıtlandığından şikayet ederler.
Hastalığın tanısında radyolojik tetkikler önemlidir. Bu amaçla röntgen filmleri, MRG (manyetik rezonans görüntüleme), sintigrafi, BT (bilgisayarlı tomografi) ve SPECT (tek foton emisyonlu bilgisayarlı tomografi) tetkikleri kullanılabilmektedir.
Halen uygulanan cerrahi tedavilere rağmen hastalığın kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Yapılan tedavilerin öncelikli amacı oluşan patolojinin kötüleşmesini durdurmak, kemiğin çökmesini engellemek ve daha ileri evrelerde kalça protezi operasyonunu olabildiğince ileri yaşlara ötelemektir.
Hastalığın özellikle erken evrelerinde uygulanan Hiperbarik Oksijen Tedavisi hissedilen ağrının azalmasına, kemik ödeminin çözülmesine, kemik yapım aşamasında görev alan hücrelerin daha etkin çalışmasına ve anjiogenezis (yeni damar oluşumu) etkisiyle kemiğin yeniden yapılandırılmasına katkıda bulunur.
Hastalığın evrelerine göre değişmekle birlikte, Hiperbarik Oksijen Tedavisi erken dönemde destekleyici olarak tek başına, yada daha ileri evrelerde ortopedik cerrahi uygulamalarla kombine olarak uygulanabilmekte ve yapılan cerrahi işlemlerin başarısını arttırabilmektedir.
SGK Sağlık Ödeme Tebliği’ne göre, “Osteonekrozlar” tanısı Hiperbarik Oksijen Tedavisi için ödeme kapsamındadır.
0312 231 35 57